Pavlov'un Köpeği

Perro de Pavlov

Pavlov'un Köpeği

Ninguna fuerza podría detenerme a mí y a mi lengua
Hiçbir kuvvet engel olamamıştı bana ve dilime
¿Puede hacer cadenas, aunque venga tu rey?
Zincir vurabilir mi kralınız da gelse?
Cada oído estará atascado en los argumentos de Sago
Sago'nun argolarına, takılı kalacak her kulak.
Todas tus mentiras están vestidas con un traje
Tüm yalanların bir giysi giymiş.
Su presencia ha puesto a un hombre delante de mí que ha estado observando en los años extraños
Varlığın içimde yılların tuhaflığında seyreden bir adamı önüme koydu.
¿Mi última ofensa? “¡Suéltame!” Sucedió
Son suçum mu? Son kararım ''gitsin!'' oldu.
Adiós ayer, el periódico estaba lleno de mentiras, puesto delante de mí
Hoşçakal dünüm, kağıt yalanla doldu, önüme kondu.
No había necesidad de excavar en el pasado. El muchacho está dormido
Mazilerde kazının gereği yoktu. Afacan uyudu.
Escribo esta carta deseando un sorbo de agua
Bir yudum su hasretiyle yazıyorum bu mektubu.
El conocimiento de estas sanciones forzadas ha desalentado una de las esperanzas
Bu zoraki yaptırımların bilinci eledi umudun birini,
No encuentro al otro
Diğeri nerede bulamaz oldum.
¡Mi alma gastada!
Yıpran kolpa ruhum!
Quiero decir, ¿qué eres? Has dominado tus propios casos
Anlamımdın ne oldun? Kendi davalarında hakim oldun
Eres una arena mirando mi mano, y eres historia
Elimden seyrelen bir kumsun, sen de tarih oldun
Tengo miedo de la repetición
Tekerrüründen korkar oldum
Llamé el último adiós, me arranqué los ojos
Son vedanın adını elveda koydum,gözlerimi oydum.
He procesado tus motivos, tu corazón es equivalente a tu nombre, el único poema que conozco, tu significado es profundo, quédate en mi mente
Motiflerini işledim,yürek adınla eş değer ki;bildiğim tek şiirsin,anlamın derin,aklımda kal.
Al final de tus sueños ciegos y cojos, hay un sol en mis ojos. La humanidad estropeó mi ADN, creo que hay algo mal aquí
Kör topal hayallerin sonunda gözlerimde bir güneş var.DNA larımı insanoğlu bozdu sanırım burda bir sorun var.
En cualquier caso, tengo un consuelo que me muerde, como un equipo de juegos y una vida joven
Her halükar da içimi kemiren bir teselli var,misalli bir takım oyunlarım ve körpe bir canım var.
Soy yo. Mi silencio es estrecho. Mi regalo en mal estado
Yar bana var.Dilek olay kalbe zor gelen sükunetim dar.Darmadağan armağanım.
Estoy en el karma del caos. Estoy en un lío, estoy de pie
Kaos karmalarındayım.Karmakarışıklaşmaktayım,neyseki ayaktayım.
Mientras los ritmos se mueven a través del colon, estoy en ataques, este es Sago señor, soy Sagopia
Ritimler kolondan süzüldükçe ataklardayım,bu Sago bayım,ben Sagopayım.

Coro (Coro)
Nakarat (Koro)
Borre mi nombre desde el principio hasta el corazón, con las iniciales mayúsculas
Sil adımı baştan yaz kalbine,baş harfi büyük olsun.
¡Otra vez la blasfemia!
Yeniden küfret !...
No hemos castrado el pasado
Geçmişi hadım ettik olmadı.
He sido tu agua, el vaso no está lleno
Ben suyun oldum bardak dolmadı.

Versículo 2
Verse 2
Quería alas, pero no podía volar, tenía alas, lo intenté, me caí al suelo
Kanatlarım olsun istedim ben ama hiç uçamadım,kanadım oldu denedim yerin dibine çakıldım.
Pero por alguna razón, escuché la historia, y fue difícil de digerir, y lo intenté
Ama nedense masalı dinlemiştim,hazmı zordu, çabalamıştım oysa.
Después de cruzar mi barra, luché por miedo a las alturas
Çıtamı aştıktan sonra yükseklik korkusuyla savaştım.
Y
Ve...
El lujo de alcanzar los picos del amor depende de la confianza
Aşkın tepe noktalarına ulaşabilme lüksü güvene bağlı.
Conoce a un renegado, abogado por su crimen
Bir dönekle karşılaş ,bilki suçunun avukatı.
Conocí a muchos criminales. Tenía razón sobre todos ellos
Çok suçlu tanıdım hepsi konusunda haklıydı.
Me llevó mucho tiempo recuperar a mis hijos esperanzados hasta el día de hoy
Umut çocuklarımı bugünlere getirebilmem uzun zaman aldı.
Y
Ve...
Yo era un vagabundo que acaricia mis puños en mi pelea
Berduş halim arbedemde yumruklarımı sıvazladı.
Salí de accidentes, escribí yo mismo el libro paranoico
Kazalardan salim çıktım,kendim yazdım paranoyaklık kitabını.
Ya no te acuerdas, patearía las montañas, las piedras rodadas en mi corazón
Artık hiç mi hiç de hatrın kalmadı,tekmelerdim dağları,kalbime yuvarlandı taşları.
Ha pasado poco tiempo desde que mis ojos estaban cara a cara con lo que está pasando
Gözlerim olan bitenle yüz-göz olalı geçti kısa bir zaman dilimi.
Este acoso ató mi mano al brazo debe de alguna manera pagar esa deuda
Elimi koluma bağlayan bu tacizar bu borcu bir şekilde ödemeli.
La experiencia se llama Sago, ¿tienen hambre los perros de Pavlov?
Deneyimin adı Sago,aç mı Pavlov'un köpekleri ?
Tengo derecho al cielo para vivir en el infierno
Cehennemde yaşadığım için cennet hakkımdır.
La infidelidad se reconcilia con la venganza. ¡Cállate, arruga!
Sadakatsizlik intikamla barışır.Sus, kırıştır!...
Tu condición acelera mis latidos
Halin kalp atışlarımı hızlandırmaktadır.
Los ojos de la skank ambiental siempre están detrás de ti. Dime quién es tu padre? Sostén tu mano
Ortam paçozunun gözü daim arkandadır,söyle kim babandır ?Elini tutsun...
Tirachinas de rap, encuentra el objetivo
Rap sapandır hedefi bulsun.
El nuevo día se despertó del sueño, sus ojos tristes cansados
Yeni gün uykudan kalktı mahmur gözleri yorgun.