Vesselam

Oye, oye

Vesselam

Capítulo 1
1.Bölüm
¡Corta esa rebanada de dolor en el culo!
Şu baş belası dilimi kesin !
Que suene la campana, que la tristeza me llene
Zilimi çalsın serzeniş, içime dolsun hüzüntü
La continuidad es un trabajo duro
Süreklilik ne zor bir iş..
El miserable, el remordimiento es el problema más difícil de retirar
Perişanlık, pişmanlık çekilmesi en güç dertmiş . .
La paciencia es la clave de todos los problemas, es verdad
Sabır tüm sıkıntıların anahtarıdır, doğrudur
Como resultado de mis frustraciones mi alma está cansada
Düş kırıklıklarım sonucu ruhum yorgundur
Frutos del arrepentimiento están colgando de mis árboles. ¡Vamos, recógelo!
Ağaçlarımdan pişmanlık meyveleri sarkıyor . . Haydi topla !
Busquen al que roba el sueño de mis ojos y los golpeen
Gözlerimden uyku çalanı ara ve bul patakla
Todas esas heridas que están archivadas en el fondo de mi corazón
Gönlümün dipte kalan kısmında arşivlenmiş onca yara
Un hogar lleno de serpientes y escorpiones
Yılan ve akreplerle dolu içinde bulunduğum yuva
Alguien debe poner su lugar en los escudos que se levantan a la flecha de la muerte
Birileri haddini bildirmeli ölüm okuna kafa tutan kalkanlara
Está preparado para lo que está haciendo
Yaptıklarından sebep yapacaklarına hazırlıklı
Sago cara leal perro cartera gato negociado
Sago yüzün sadık köpek cüzün kedice pazarlıklı
¿Eres el único que queda, genio?
Lan bi sen mi kaldın tek akıllı ?
¡Este campo está minado! El lugar que no esperabas está atrapado
Bu tarla mayınlı ! Ummadığın yer tuzaklı vesselam.

coro
Nakarat
La lengua es fuego, es posible extinguirlo con un poco de agua
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür
Es este nudo ciego que no puedes desatar tus uñas
Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür
Lo siento, lo siento. Lo siento mucho
Üzgünümdür hayli vesselam
Mi vooth no será mi touchdown
Vuslatım gelmez mihman
Esperaré
Beklerim..
Estoy en el expatriado. ¿Qué debo hacer?
Gurbetteyim ne edeyim?

Episodio 2
2.Bölüm
Eres una espina en mis ojos. Necesito una rosa bonita
Sen gözümde dikensin bana hoş bir gül gerek
Tus pensamientos deberían golpearte en la cara. ¡Esto necesita hombres!
Düşüncelerin yüzüne vurmalı. Buna adam gerek !
Se gasta una pila de trabajo si el objetivo de la agonización
Lakayıtın hedefi olursa harcanan bir yığın emek
Significa que no eres el diablo a tu cuidado
İçinde şeytan himayede o sen değilsin o an demek
El reloj de arena gira, el tiempo de correr me arranca el pelo
Kum saati döner, akan zaman saçlarımı söker
Un rostro sin luz es como un árbol sin fruta, sonríe
Nursuz bir yüz meyvesiz bir ağaca benzer, gülüver
Pesado, pesado, pesado, pesado gas pesado de mi tierra
Taş yerinde ağır - ağır, ağır gazla diyarımdan
¡Sal de mi ausencia, oh mono!
Ey iştahı maymun nefis çekil gıyabımdan
Ir a través del cultivo de delfín mano de obra
El emeği mahsulünden geçin yunus
¿Qué quiero ser un signo de desobediencia?
Dalaletin delaleti olmak neyime desturun !
Encuentra respuestas a tus preguntas desde mi mirada
Sorularınızın cevaplarını bakışlarımdan bulun . .
Pregunta el dolor de mis armas de mis balas
Silahlarımın acılarını kurşunlarımdan sorun
Tu ropa es fragante corazón de vanidad llena de travesuras
Elbiselerin kibir kokulu kalbinin içi fesat dolu
Idea - la escuela que termina al mismo tiempo en el dzikir (al mismo tiempo)
Fikir - zikir aynı anda bitirir okulu(Aynı anda)
Divertido juego de demonios crees que es desapercibido
Fark edilmez sandığın komik iblis oyunu
¡El que le dio su mano para siempre ha perdido su brazo! - Sí
Ezelden beridir ona elini veren kaptırmıştır kolunu ! . .

coro
Nakarat
La lengua es fuego, es posible extinguirlo con un poco de agua
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür
Es este nudo ciego que no puedes desatar tus uñas
Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür
Lo siento, lo siento. Lo siento mucho
Üzgünümdür hayli vesselam
Mi vooth no será mi touchdown
Vuslatım gelmez mihman
Esperaré
Beklerim..
Estoy en el expatriado
Gurbetteyim ne deyim?