Bıktım

Estoy Harto

Bıktım

Encendí las velas y no pude tener una cena romántica con alguienMumları yakıp biriyle şöyle romantik bir yemek yiyemedim
Con dos copas no pudimos elevar nuestra conversación a los brindisİKi dubleyle lafımızı şereflere erdiremedim
No pude vestirme para él, no pinté mis labiosGiyinemedim ona, dudağımı boyamadım
No pude dar la receta del amor, el truco detalladamenteAşkın tarifini, püf noktasını özene bezene veremedim

No pude deshacerme de mis preocupaciones para insinuar la verdadKaygılarımdan kurtularak aslını ima edemedim
No pude ventilar y ventilar una y otra vezHavalandırıp havalandırıp konduramadım
No pude encontrar a alguien que fuera como él y como yo al mismo tiempoHem kendi gibi hem benim gibi birini denk getiremedim
Dije 'labio' pero no pude escuchar el sonido de la palabra 'leblebi' profundamenteLeb dedim de leblebiyi daha derinden işitemedim

Estoy harto, solo quiero amorBıktım artık aşk istiyorum

No pude adaptarme a la jaula dejando de lado mi libertadHürriyetimden sıyrılarak kafes içinde barınamadım
Di pasos de secreto en secreto hacia el misterio de la felicidad absolutaMutlak mutluluğun sırrından sırra kadem bastım
¿Era todo para todos y para nadie a la vez? ¿Es eso posible?Hem herkestim hem kimse değil; öyle şey olur mu?
¿Quién duerme en esta trampa? Este es un juego egoístaKim bu tuzakta uyur? Bencil bir oyun bu

Estoy harto, solo quiero amorBıktım artık aşk istiyorum

Van a echar a su Eva, sin compartir la manzanaKovacaksınız Havva'nızı, paylaşmadan elmayı
Encuentren y traigan al verdadero Adán al menosBulun da gelin bari gerçek Adem'i